SEDİR ADASI
Güncelleme tarihi : 09.07.2017
Gökova Körfezi'nin doğu tarafında bulunan Sedir Adası; altın sarısı ince kumu, tarihi ve mavinin her tonundaki denizi ile bölgede çok müstesna bir yere sahip. Osmanlı döneminde Şehiroğlu olarak adlandırılan ada, günümüzde "Sedir" diye ismlendirilmiş; ancak adada ismini aldığı sedir ağacı bulunmuyor. Ada ile özdeşleşen isimlerden biri de "Kleopatra". Bu konudaki efsane ise; Mısır kraliçesi Kleopatra'nın sevgilisi Romalı komutan Antonius ile bu adada buluştuğu, plajda birlikte yüzdükleri ve adadaki sarı kumların da Mısır’dan gemilerle getirildiği şeklinde. Şimdiye kadar bilinenler bu efsaneyi herhangi bir şekilde desteklemediği için bu anlatım sadece turistik bir masal seviyesinde kalmış. Ama kulağa hoş gelmiyor değil.
Sedir Adası'ndaki yerleşim, adayı ikiye ayıran kıstağın doğu tarafında oluşmuş. Kentin tiyatrosu, kutsal alanları, evler, liman ve diğer yapılar surlarla çevrili bu alan üzerinde bulunuyor.
Sedir Adası (Kedreai) Tarihi
Adanın bilinen ilk yerleşenleri Dor'lar. Daha sonra sırasıyla Grek, Pers, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinde de yerleşim kesintisiz olarak devam etmiş. Adanın doğusundaki yerleşim, düzgün kesme taşlarla örülmüş çok sayıda kule ile destekli güçlü surla çevrilmiş. Tepenin ortasında Dor düzeninde yapılmış Apollon Tapınağı'nın kalıntıları bulunuyor. Kuzey yamaçta büyükçe bir tiyatro, zeytin ağaçları ile kaplanmış olmasına rağmen iyi korunmuş durumda. Adada yerleşmiş nüfusa oranla büyük sayılabilecek bu tiyatroda çeşitli oyun ve sportif yarışmalar düzenlendiği kitabelerden anlaşılıyor. Kedreai kentinin nekropolü adanın tam karşısında yer alan ana kara üzerinde bulunuyor. M.Ö. 406 yılındaki Peloponnes Savaşlarında Atina'yı destekleyen ada halkına öfkelenen Spartalı kumandan Lysandros, adayı zaptederek halkının tamamını esir pazarlarında satmış. Kent bu olaydan sonra bir daha eski parlak günlerine asla geri dönememiş.
Ulaşım
Sedir Adası'na Çamlı Köyü'ndeki iskeleden kalkan teknelerle ulaşılabiliyor. Çamlı İskelesi Marmaris'ten 18 km (20 dk) uzakta bulunuyor. Yolun Çamlı sapağına kadar olan 12 km.lik kısmı ana yol, kalan 6 km.lik kısmı ise eski asfalt. İskele civarında araç park etmek için yeterince yer mevcut. İskeleden düzenli olarak kalkan teknelerle 20-25 dk içinde adaya varılabiliyor. Teknelerin adaya gidiş-dönüş ücreti 20₺. Adaya giden teknelerin ilk dönüş saati 13:00. Bu saatten başlayarak 19:00’a kadar saat başları ve buçuklarda olmak üzere her yarım saatte bir Çamlı’ya dönüş için tekne kalkıyor. Sedir Adası aynı zamanda resmi bir açık hava müzesi olduğu için adaya girişte ilave bir ücret talep ediliyor. Müzekart ile bir yıl boyunca ücretsiz olarak 2 kez, Müzekart+ ile ise sınırsız sayıda ziyaret edilebiliyor. Müzekart yoksa adaya giriş için ilave 20₺ ödemek gerekiyor. Ada, Nisan-Ekim ayları arası 08:30-18:30 saatleri arası ziyarete açık.
Sedir Adası'nı ziyaret için diğer alternatif ise Akyaka'dan kalkan tekne turlarına katılmak. Tekneler, burada yaklaşık 1 saat mola veriyorlar. Ayrıca Marmaris'ten hareket eden Çamlı minibüsleri de Çamlı İskelesi’ne kadar geliyor.
Kleopatra Plajı
Kumu dillere destan olan ve yaklaşık 50 metre genişliğindeki Kleopatra Plajı, adanın kuzeydoğusunda bulunuyor. Plaja, teknelerin yanaştığı iskeleden başlayan 160 metrelik ahşap yoldan yürüyerek ulaşılıyor. Bu yol üzerine Türkçe ve İngilizce "Plajdan hiçbir şekilde kum alınamaz, taşınamaz" şeklinde bir uyarı konulmuş. Benzer iklim kuşağında pek rastlanmayan, karbonatlı suların etkisiyle uzun sürede oluşan plajdaki kumlar, yasa ile koruma altına alınmış. Kumlar öylesine ince ki, plaja ilk adım attığınızda ayağınız hafifçe kuma gömülüyor. Kumun dışarıya taşınmasını önlemek amacıyla ziyaretçilerin plaja havlu ve terlikle girmesine dahi izin verilmiyor. Hatta eskilerde plajdan çıkan herkesin duş alarak üzerindeki kumları dökme zorunluluğu vardı. Şimdi buna gerek kalmadı, çünkü plajın denizle buluştuğu noktaya gerilmiş iplerle oluşturulan hattın gerisinde zaten bulunamıyorsunuz. (Galerideki fotoğraflardan görebilirsiniz) Ama şezlong ve şemsiyeler plajın hemen üst tarafında, yani denize hiç uzak değil. Plajın gerisindeki kısımda oldukça geniş bir alan var. Bu alanda ahşap ve pek rahat olmayan çok sayıda şezlong ve şemsiye bulunuyor. Ne kadar kalabalık olursa olsun yine de şezlong bulma şansınız var. Çünkü ada ziyaretçilerinden bir kısmı 1 saatliğine uğramış olan tekne turu müdavimleri, yani bir süre sonra kullandıkları şezlongları terk edip gidiyorlar. Şezlonga gerek yok, havlumu yere sererim düşüncesi bu alanda geçerli değil, çünkü zemin kızıl renkli ve oldukça rahatsız edici bir tozla kaplı. Havluyu sere sermez aldığı rengi görünce pişman olabilirsiniz. Yani ne yapıp edip şezlonga yerleşmek gerek. Söylediğimiz bu geniş alanın yan tarafında 4 adet duş, 6 kabin, temizlik seviyesi fena olmayan tuvaletler, üzerinde kendi getirdiğiniz yiyecekleri yiyebileceğiniz ahşap piknik masaları ve bir de cafe var. Şezlong, şemsiye, tuvalet, duş ve soyunma kabinlerinden ücretsiz yararlanılabiliyor, ama cafenin fiyatları oldukça yüksek. (Örneğin 0,5lt su 3₺, 1lt su 5₺, portakal suyu 10₺, simit 4₺, hamburger 17₺, tost 10₺) En iyisi yiyeceği dışarıdan getirmek. Soğuk olması açısından içecek adadan alınabilir.
Tarihi Alanlar
Plajın 150 metre kadar gerisinde bir harabe halinde Büyük Bazilika bulunuyor. Diğer görülecek yerler ise adanın doğu kısmında. Bu alanlara giden ahşap yol, yürüyüşü oldukça rahat hale getirmiş. Yol üzerinde sırasıyla agora, tiyatro, şehir surları ve Apollon Kutsal alanı bulunuyor. İçlerinde en iyi durumda olan tiyatronun plaja uzaklığı yaklaşık 400 metre. Bir tepenin üzerine kurulmuş olduğu için güzel de bir manzarası var. Apollo kutsal yerinde ise ünlü "kalp taşı" var. Bu taşa oturanların aynı yıl içinde evleneceği söyleniyor:)
Bonus-1: Çamlı sapağından iskeleye kadar uzanan yol üzerinde harika kahvaltı mekanları var. Hepsi de doğallık ve lezzet garantili. Tavsiyemiz: Azmakbaşı Restaurant
Bonus-2: Yine aynı yol üzerinde köylülerden peynir, yumurta gibi organik ürünler satın alabilirsiniz. Satış yapanları, bahçelerinin önüne koydukları el yazması küçük tabelalardan bulabilirsiniz.
Bonus-3: Denizin güzelliklerinin daha fazlasını görmek için şnorkel ve deniz gözlüğünüzü unutmayın.
Bonus-4: Müzekart, Marmaris Kalesi’nde 50₺ karşılığında 5 dakika içinde çıkarılabiliyor. İhtiyaç duyulan şeyler sadece kimlik ve 1 adet fotoğraf.